İnsanların, uzay kıyafetleri olmaksızın Dünya yörüngesindeki istasyonların bulunduğu uzay içerisinde 2 dakikaya kadar hayatta kalabilecekleri düşünülmektedir.
Elbette bu, koruyucu kıyafetler olmadan uzayda 2 dakika güllük gülistanlık yaşayabilirsiniz demek değil. Sadece ölümünüz 2 dakikayı bulur demektir. Ayrıca bunun anlamı, genelde popüler kültürde bahsedilen "Astronot kıyafeti açılacak olursa anında donmaya başlarsınız ve ölürsünüz." iddiasının genel bir yanılgı olduğunu göstermektedir. Yani iddianın aksine, astronot kıyafetiniz olmadan uzayda durmaya çalışırsanız, patlamazsınız, sağınız solunuz abartılı biçimde şişmez, anında donuvermezsiniz, vs. Ancak mutlu mesut da yaşayamazsınız.
Kıyafetsiz olarak uzayda gezinmenin (evet, hep yaparız) iki büyük sorunu vardır: sıcaklık ve basınç. Bunun haricinde birinci derecede kritik pek sorun bulunmaz.
1) Sıcaklık
Yaygın kanının aksine, uzayın her yeri mutlak sıfıra yakın bir sıcaklık olarak -273 derece civarında değildir. Uzaydaki sıcaklık, Güneş'e yakınlığınıza göre değişir. Dünya'nın yörüngesindeki sıcaklıklar -100 dereceden (gölgede), 120 dereceye (Güneş ışığı altında) kadar değişebilmektedir. Zaten bu yüzden uzay araçları koruyucu katmanlarla bu aşırı sıcaklık değişimlerine karşı korunmaya çalışılır. Ayrıca astronot kıyafetleri bu aşırı sıcaklara karşı dayanıklıdır.
Eğer kıyafetinizi çıkardığınız sırada gezegenin yanlış tarafındaysanız ve doğrudan Güneş'e bakıyorsanız, sanılanın aksine donmak yerine, ilk 10 saniye içerisinde deriniz haşlanmaya başlar ve vücudunuzda ciddi yanıklar oluşur. Ayrıca basıncın düşük olmasından ötürü derinizin altındaki kabarcıklar şişmeye başlar. Yaklaşık 40 saniye sonra, muhtemelen panik ve oksijen yokluğundan ötürü bayılırsınız. Vücudunuzdaki yaralar birikmeyi sürdürür ve yaklaşık 2 dakika içerisinde ölürsünüz.
Eğer Güneş görmeyen, soğuk taraftaysanız da, ölümümüz aşırı hızlı olmayacak ve 1.5-2 dakika arası sürebilecektir. Bu sefer aşırı soğuktan ötürü vücut sıvılarınız donmaya başlayacaktır. Ancak bu hemen olmaz, çünkü sıcakkanlı bir hayvan türü olarak vücudunuz bir süre bu aşırı soğukla mücadele edebilir. Sonrasında yenilecektir ve vücudunuz yavaş yavaş donacaktır. Bu sırada bilincinizi yitirirsiniz ve yine yaklaşık 2 dakika içerisinde ölürsünüz.
2) Basınç
Uzay "katı vakum" adı verilen bir vakum halindedir ve basınç son derece düşüktür. Bu sebeple iç basıncınız ile dış basınç arasındaki dengenin ortadan kalkması, vücudunuzda önemli değişimlere neden olur. Bunlardan birincisi ve en önemlisi, sanılanın aksine akciğerlerinizin "patlaması" değil, vücut sıvılarınızın (kan, lenf sıvısı, tükürük, idrar, üreme sıvıları gibi) anında buharlaşmaya başlamasıdır. Bu kulağa berbat geliyor olsa da, aslında o kadar abartılı bir durum değildir. Bu sıvıların "buharlaşmasından" kasıt, kaçacak yerleri olmadığı için bu sıvıların etrafındaki dokuların içerisine nüfuz etmeleridir. Eğer çok kısa bir süre içerisinde tekrar basınçlı tedavi uygulanırsa, neredeyse tamamen sorunsuz bir biçimde eski hale dönülebilir.
1965 senesinde NASA'nın yaptığı astronot eğitimleri sırasında oluşan bir hatadan dolayı bir astronot bu tip bir vakum ile 15 saniye boyunca baş etmek zorunda kalmıştır. Gerçek-benzeri bir simülasyon sırasında kıyafetinde hasar oluşmuştur ve hem aşırı sıcağa, ondan önemlisi vakum basıncına maruz kalmıştır. 14. saniyede bilincini yitirirken hatırladığı son şey, ağzındaki tükürüğün buharlaştığını hissetmek olmuştur. Neyse ki astronot sağ olarak kurtarılmış ve tedavi edilmiştir.
Vakumlu ortamda akla gelen ilk şey akciğer şişmesi ve patlaması olsa da, uzmanlar bu olasılığın çok düşük olduğunu belirtmektedirler. Vakum halinde akciğerler gerekenden fazla şişecektir, bu doğru. Ancak "akciğer patlaması" durumu aşırı düşük bir olasılık olarak görülmektedir. Eğer ki uzay boşluğunda nefesinizi içinizde tutmaya çalışırsanız, o durumda bir patlama söz konusu olabilir, çünkü vakumlu ortamda dışarı kaçmak isteyen havaya engel olmuş olursunuz, bu da gazın içinizde genişlemesine neden olur. Belki en mantıklısı, hafifçe havayı dışarı vermek ve nefessiz olarak nefesinizi tutmaya çalışmaktır. Bu durumda, 1-2 dakika içerisinde havasızlıktan zaten öleceksinizdir; ancak o süre zarfında kurtulma durumunuz olabilir.
3) Diğer Etmenler
Tabii ki uzayda astronot kıyafetiniz olmadan gezinmeye çalışmanın bazı diğer sorunları da vardır. Örneğin, uzayda oksijen yoktur. Bu sebeple nefes alamazsınız. Ancak bu durum, yukarıda anlattığımız gibi, nefesinizi tutarak bir süre dayanabileceğiniz bir oksijensizlik değildir. Dolayısıyla küçükken yaptığınız nefes tutma yarışlarını unutun.
Bir diğer sorun da kozmik radyasyon olacaktır. Atmosfer veya uzay kıyafeti gibi koruyucu etmenler olmadan uzaydan gelen radyasyona maruz kalmak, ciddi hızlarda mutasyonlara neden olabilir ve birçok hastalığı tetikleyebilir.
Bir diğer minik tehdit de, uzay boşluğunda bulunan veya yörüngede dolaşan atık maddeler ve gök cismi parçalarıdır. Bunlar da, çok yüksek hızlarda vücudunuza çarpabilir ve ölümünüze neden olabilir.
Kaynak: www.evrimagaci.org
Buraya tıklayarak beni GFC takibine alabilirsiniz ve beni Instagram, Twitter gibi sosyal medya hesaplarımdan takip etmeyi unutmayın !
Yorumlarınızı bekliyorum :) Sevgilerimle
çok değişik bir konuymuş belki 40 yıl düşünsem aklıma gelmeyecek bir araştırma :) teşekkürler :)
YanıtlaSiltakibe aldım :)
evet benim de ilgimi çok çekti o yüzden paylaştım canım sevgiler :)
SilBunları bilmiyordum,teşekkürler;)
YanıtlaSilrica ederim canım benim de ilgimi çekti o yüzden paylaştım beğenmene sevindim sevgiler
SilKonu ilgi çekici. Paylaşım için teşekkürler. Soluksuz okudum :) Sevgiler...
YanıtlaSilben de aynen soluksuz okudum çok ilgi çekici idi o yüzden paylaştım canım sevgiler
SilBiraz uzaya meraklı olduğumdan dikkatimi çeken bir yazı oldu.Evet uzay Dünyadan farklı bir yer ve Dünya ise uzayın içinde küçük bir parçası.Binlerce kez şükretmeliyiz ki diğer gezegenlerde bize göre yaşam şartları yokken, Dünyada her türlü imkanlar var.Bu bile Dünyanın insan için yaratılmış olduğunun kanıtı niteliğinde.
YanıtlaSilevet ilgi çekici bir yazı gerçekten benim de dikkatimi çektiğinden paylaşmıştım :)
Sil