8 Ağustos 2016 Pazartesi

Evde Rahatlamak için 10 Yöntem

Woman Holding Gray Ceramic Mug
1)İnterneti kesin: Evet şaka yapmıyorum interneti bir süreliğine kapatın. Bu sizi rahatlatacak.
2)Dağınıklığı toplayın:Oturmadan önce evinizin dağınıklığını toplayın bu sizi rahatlatacak.

3)Giysilerinizi Değiştirin: Rahat giysiler giyin. Ayakkabılarınızı çıkartın ve rahatlayın.

4)Küvette Yıkanın: Ilık su ve köpükler bundan rahatlatıcı başka ne olabilir ki
Smoke over White Mug

5)Müzik Dinleyin: Yumuşak ve sakin bir müzik sizi stresten uzaklaştıracak.
6)Güne Başlarken Egzersiz Yapın: Egzersiz sırasında oluşacak endorfin sizi rahatlatacak ve mutlu edecektir.Kısa bir yürüyüş iyi gelir... 
7)Güneşlen: Doğal ışık modunuzu değiştirir ve size mutluluk verir. Şu an gece mi? Bir dakika ayırın ve yıldızları izleyin.
Woman Sitting on Gray Rock Near Body of Water
8)Çiçek Kokla: Lavanta gibi sakinleştirici etkili çiçekler koklamak modunuzu değiştirir. 
9)Çiz, Boya, Yaz: Çizmek, boyamak ve yazmak sizi stresten uzaklaştıracak. 
10)Sıcak Çikolata İç: Sıcak çikolata size mutluluk verecek. 

Kaynak:www.lipglossandcrayons.com


Buraya tıklayarak beni GFC takibine alabilirsiniz ve beni Instagram, Twitter gibi sosyal medya hesaplarımdan takip etmeyi unutmayın !

Yorumlarınızı bekliyorum :) Sevgilerimle
Paylaş:
Devamını Oku

İnsanlar Neden Aldatır?























“Erkekler neden aldatır?” Gayet yerinde ve herkesin fikir sahip olabileceği bu soruyu biraz daha genişletip şöyle sorduk: “İnsanlar neden aldatır?”

Bu sorunun yanıtını ya da yanıtlarını bulmak için kolları sıvadığımızda, romantik ilişkilerde (sevgili ya da evlilik ilişkilerinde) aldatma deyince ilk başta akla iki temel kavram geldiğini gördük; (1) Duygusal aldatma ve (2) cinsel aldatma. Halihazırda romantik ilişkisi bulunan bir kadının ya da erkeğin başka bir erkekle ya da kadınla duygusal bir yakınlaşma yaşaması duygusal aldatma olarak görülürken, cinsel bir deneyim paylaşması ise cinsel aldatma olarak tanımlanmaktadır. Duygusal ve cinsel aldatma ayrımı, kadın ve erkekler açısından da farklı değerlendiriliyor. Kadınlar duygusal aldatmayı daha tehdit edici bulurken, erkekler ise cinsel aldatmayı daha tehdit edici buluyorlar. 

Sokak Araştırması






İnsanların üye olarak herhangi bir konuda itirafta bulundukları bir internet sitesi olan “itiraf.com” sitesine girerek “aldatma” anahtar kelimesi ile bir arama yaptık ve toplam 738 adet aldatma itirafı çıktı karşımıza. Bu itirafları tek tek okuyarak içerik analizi yaptık ve olası aldatma nedenlerini çıkardık. Bu internet sitesindeki itirafların doğru olması gerekmiyordu, önemli olan olası bir aldatma nedeni sunulmasıydı.
İtirafların incelenmesi sonucunda 100 tane madde oluşturuldu. Bu 100 madde olası aldatma nedenlerini ifade ediyordu. Bu maddeleri sıraladık ve üniversite öğrencilerine her bir maddeyi değerlendirerek “bir kadının bir erkeği” ya da “bir erkeğin bir kadını” aldatma nedeni olarak ne derecede katıldıklarını sorduk.
Araştırmamıza yaş ortalaması 21.90 olan 227’si kadın ve 177’si erkek olmak üzere toplam 404 üniversite öğrencisi katıldı. Bu 404 katılımcının hemen hemen yarısı halihazırda romantik bir ilişkisinin bulunmadığını belirtirken, % 40.7’si sevgilisi olduğunu ve % 4.2’si ise sözlü olduğunu belirtti. Kendilerine aldatma deneyimlerine yönelik sorduğumuz soruya verdikleri yanıtlara göre ise, hemen hemen yarıdan biraz fazlası “ne aldattım ne de aldatıldım” derken, % 17.3’ü en az bir kez aldatıldığını ve % 19.6’si ise en az bir kez aldattığını ifade etti. İlginç olan ise, % 8.7’sinin hiçbir romantik ilişki yaşamadığını belirtmiş olmasıydı.
Katılımcılarımıza yönelttiğimiz bir diğer soru ise duygusal aldatmayı mı yoksa cinsel aldatmayı mı“aldatma” olarak tanımladıklarıydı. Yanıtlara göre % 70.1’i her ikisinin de aldatma olduğunu ileri sürdüler. Diğer yandan, % 14.7’si aldatma olması için sadece duygusal olmasının yeterli olduğunu, % 4.5’i ise sadece cinsel olmasının yeterli olduğunu belirttiler. 
Toplam 100 maddeden oluşan ve her biri olası bir aldatma nedenini içeren ifadelerin oluşturduğu ankete katılımcıların verdiği yanıtlar analiz edildiğinde, bu nedenlerin toplam 6 boyut altında toplandığı görüldü: (1) Baştan çıkma, (2) suçlama, (3) cinsellik, (4) sosyal yapı, (5) intikam ve (6) uyaran arayışı. 
1 – Baştan Çıkma : En önemli boyut olarak görülen “baştan çıkma” faktörü, diğer kişiye hayır diyememek, diğer kişi tarafından baştan çıkarılmak,mevsim etkisi ya da karşı tarafın isteği gibi nedenleri içeriyor. Erkekler, kadınlara göre, “baştan çıkma”nın önemli bir aldatma nedeni olduğunu düşünüyor. Diğer yandan, özellikle aldatan erkek olduğunda “baştan çıkma”nın geçerli bir neden olduğu görüşü hakim.
2- Suçlama : “Suçlama”, birlikte olunan kişiyle bir gelecek görmemek, ona güvenmemek ya da birlikte olunan kişiyle herhangi bir paylaşımın olmaması gibi nedenleri içeriyor. Kadınlar, erkeklere göre, “suçlama”nın önemli bir aldatma nedeni olduğunu düşünüyor. Diğer yandan katılımcılar, erkeklere kıyasla kadınların “suçlama” nedeniyle birlikte oldukları erkeği aldattıklarını belirtiyorlar. 
3 – Cinselliğin Doğası : Konunun doğası gereği bir diğer boyut ise “cinsellik” ve bu boyut birlikte olunan kişiyle cinsel hayatın kötü olması, birlikte olunan kişinin cinsel sorunlarının ve cinsel tabularının olması ya da daha iyi bir cinsel birliktelik arayışı gibi nedenleri içinde barındırıyor. Katılımcılara göre, erkekler “cinsellik” nedeniyle birlikte oldukları kadını aldatıyorlar ve erkek katılımcılar “cinsellik” boyutunun önemli bir aldatma nedeni olduğunu düşünüyor. 
4 – Sosyal Yapı : İçinde yaşadığımız toplumun barındırdığı normların ve kültürel yapının birtakım özelliklerini ifade eden “sosyal yapı” boyutu, tutucu bir çevrede yetişmiş olmak, ergenlikte sayıca az kişiyle birlikte olmak, erken evlilik ve görücü usulu evlilik yapmış olmak gibi nedenleri içeriyor. “Sosyal yapı”, özellikle kadınlar tarafından önemli bir aldatma nedeni olarak gösterilirken, genel olarak katılımcılar erkeklerin bu nedenle aldattığını ifade ediyorlar. 
5 – İntikam : “İntikam” ise aldatmanın bir diğer boyutu. Birlikte olunan kişiyi cezalandırmak, onun hak etmiş olması, ona kızgınlık duymak ya da sadece inat olsun diye gibi nedenler bu boyutun altında yer alıyor. Erkekler, kadınlara göre, “intikam” boyutunun önemli bir aldatma nedeni olduğunu ifade ederken, genelde katılımcılar kadınların intikam nedeniyle aldattıklarını düşünüyor. 
6 – Heyecan : Son boyut olarak ise “uyaran arayışı” çıkıyor karşımıza. Heyecan, yenilik, eğlence arayışı ya da monotonluktan sıkılma gibi aldatma nedenleri “uyaran arayışı” boyutu altında toplanıyor. “Uyaran arayışı” hem kadınlar hem de erkekler için önemli bir aldatma nedeni ve katılımcılar, hem kadınların hem de erkeklerin bu nedenle aldatabildiklerini düşünüyor. 




Aldatmanın Bilimi 
Ünlü bilim kanalı AsapSCIENCE, sadakatsizliğin arkasında bir bilim olup olmadığını öğrenme teşebbüsüyle yeni bir video yayınladı. İnsanlar olarak, genel anlamda tek eşli olan birkaç memeliden biriyiz. Yine de, bir partnerle kalmanın evrimsel faydalarına rağmen aldatmak, -her romantik komedi filminin söyleyeceği gibi- oldukça yaygın bir insan davranışıdır. Anlaşılan o ki, aldatmanın sebebi; genetik, hormonal ve sosyal faktörlerin bir birleşimidir. Ve evet, alkol de bu sosyal faktörlerin içinde. 
Tek Eşlilik Nadir :
Partnerinizi aldatmak neredeyse bütün kültürler için hoş olmayan bir durumdur, ama her nasılsa aldatma teması filmlerin senaryosuna tat katar; sayısız kalp kırıklığı ile ilgili şarkıya da ilham kaynağı olur. Peki, her şeyden önce insanlar neden aldatır? Bunun arkasında bir bilim var mı? Memelilerin sadece %3 civarı tek eşlidir ve biz insanlar da bu kategoriye giriyoruz. Eğer evrimsel bir perspektiften bakarsak, tek eşlilik; bir partner yavruları korurken, diğer partnerin yiyecek araması ve kaynakları sağlaması gibi avantaj sağlar. Ama her nasılsa fazladan bir partnerle çiftleşme veya aldatma, insan davranışları arasında oldukça yaygındır. 
Aldatmanın Sebeplerinden Birisi de Hormonal Denge : 
Dopamin reseptörlerindeki gen kodu, erkekler ve kadınlarda aldatma konusunda anahtar rolü oynar. Dopamin hormonu ayrıca “mutlu hormon” olarak da bilinir. Bu hormon; egzersiz, yemek yemek ve orgazm gibi zevkli aktivitelerden sonra salgılanır. Bir araştırma, bu genin uzun çiftine sahip olan insanların (%50), kısa çiftine sahip olanlara (%22) göre partnerlerini daha çok aldattığını gösterdi. Uzun gen çiftine sahip olan katılımcıların risk almaya ve alkol tüketimi gibi bağımlılık yapıcı davranışlara yenik düşmeye daha eğilimli oldukları görüldü. 
Bir Kere Aldatan, Hep Aldatır… 
Muhtemelen “Bir kere aldatan, hep aldatır” deyimi gerçek hayatta da karşılığını buluyor. Aldatma konusunda vazopresin hormonu seviyesi de etkin bir rol oynuyor. Mutluluk hormonu denilen oksitosine benzer olarak vazopresin, güven, empati ve sosyal bağları etkileyebilir. Aslında vazopresini direkt olarak bir tarla faresinin hormonal sistemine enjekte etmek, tarla faresinin tek eşli olma olasılığını arttırır. Ayrıca otizmli insanlar, sosyal işaretleri anlama yeteneğini etkileyen düşük seviyede vazopresin hormonuna sahiptir. 2014’te, 7000’den fazla Finlandiyalı ikizi içeren bir çalışma, aldatan bayanların vazopresin reseptörlerini kodlayan gende bir değişiklik olduğunu, diğer bir deyişle düşük seviyedeki vazopresin hormonunun aldatmada bir etkisinin olduğunu gösterdi. 
Aldatma Konusunda Bir Başka Faktör: Para 
Aldatma konusunda para da ayrıca bir faktör olabilir; kadın mevkidaşlarına göre önemli derecede daha fazla para kazanan erkekler aldatmaya daha meyillilerdir. Eğer bu kişiler evde kalan erkekler ise eşlerini aldatma olasılığı daha yüksektir. Araştırmaya göre partnerlerin ikisinin de kazandığı para aynı seviyede ya da birbirlerine yakınsa, sadece bu durumda aldatma olasılığının önemli derecede azaldığı görülmüş. 
Aldatma Yaygın Olarak, Biyolojik ve Genetik Faktörlerden Kaynaklı 
Elbette, çözülmemiş duygusal sorunlardan ya da yaşanmış kötü ilişkilerden tutun da, aşırı alkol kullanımına kadar birçok diğer hayat faktörü, eşleri sadakatsizliğe yöneltebiliyor. Maalesef aynı cinsiyet arasında gelişen ilişkiler tam anlamıyla kavranacak kadar araştırılmadı, ve bilimsel araştırmalar da belirli azınlık gruplarını bu araştırmalara dahil etmemeyi sürdürüyor. Her halükarda aldatma denilen olgu, tek eşli olmamıza rağmen bazılarımız için açık bir şekilde biyolojik ve genetik faktörlerden kaynaklıdır.

Kaynak:www.ufkunukatla.com



Buraya tıklayarak beni GFC takibine alabilirsiniz ve beni Instagram, Twitter gibi sosyal medya hesaplarımdan takip etmeyi unutmayın !

Yorumlarınızı bekliyorum :) Sevgilerimle
Paylaş:
Devamını Oku

5 Ağustos 2016 Cuma

Top 5 Zamansız Parfümler

1.Yves Saint Laurent ‘Parisienne’ L' eau Eau de Parfum Spray 








YSL değerlerini taşıyan yeni bir parfümdür. PARİZYANİZM markanın taşıdığı değerlerden biri olarak kokuya YSL seçkinliğini getiriyor. Ayrıcalıklı YSL kadınına, kendisi gibi bir stil ikonunun taşıması gereken parfüm sunuluyor. O'nu benzersiz kılan bir ruha sahiptir. Çekiciliğini üstün kılan, O'nu eşsiz yapan ve tanımlanamaz bir şeylerin varlığını hissettiren bir parfüm PARISIENNE L'EAU.
O'nu PARISIENNE ailesine ait kılan karakter katan vinil akordu, taze ve canlandırıcı frenk üzümü tomurcukları, parlak bir karakterin sinyallerini veren metalik renkte etkisiyle çiçeksi aldehit notaları Parisienne L'Eau tasarımı şekilleniyor. 
Parisienne kadınının şıklık ve zarafetini hissettiren; üzerlerindeki çiğ tanelerinin saf berraklığını taşıyan yeni açmış gül, menekşe, müge kokularıyla bir çiçek buketi. Sedir ağacının kuru odunsu etkisin, miskin varlığıyla yumuşatılması, değerli bir kürk gibi, kadının dişiliğine dair unsurları yücelten, seksi bir karakter yaratıyor.
2.Calvin Klein Euphoria Parfüm


Calvin Klein Euphoria, Kendine güvenen ve sofistike kadının etkileyici parfüm. CK Euphoria, kokusu ve şişe tasarımıyla 2005 yılında CK markasına yepyeni bir soluk getirdi. Euphoria'nın geçmişteki CK kokuları ile güçlü bağları var; fakat tamamen farklı yakalanmakta. CK Euphoria içerisindeki meyve notaları, parfümü seksi ve çekici kılıyor. Calvin Klein Euphoria Women Notaları: Üst notalarda nar, kaki ve hurma; orta notalarda kehribar, menekşe, lotus çiçeği ve siyah orkide; alt notalarda misk ve amber yer alıyor.
3. Hanae Mori presents No. 4 


En üst notalarda Sicilya bergamutu, frenk üzümü, Fransız kadife çiçeği ve portakal çiçeği yer almakta, orta notalarda, yaban çileği, Tonka fasulyesi, çay, gül, şekerleme, beyaz şeftali, alt notalarda ise mor adaçayı, benzoin siyam (mis kokulu bir ağaç reçinesi), paçuli ve Tahiti vanilya yer almakta.
Sıradışı bir parfüm olan Hanae Mori presents No. 4 bir çiçek buketi adeta. Kokusunu duyanlar bir daha asla unutamayacak.
4. Chloe Eau de Parfum


Fresh ve çiçeksi bir koku olan Chloe Signature EDP sizi özgür ve kendinize has hissetmenizi sağlayacak doğallıkta... Bir parfüm hem ferah hemde seksi olur mu demeyin! Bu parfüm kuralları yıkıyor ve sizi özgürlüğe sürüklüyor. İçerisinde bulunan gül, tropik meyveler ve bahar frezyası ile teninize vazgeçilmez bir dokunuş yapacak...
5. Lancome Tresor EDP Parfüm


Çiçeksi, hafif meyveli ve pudralı bir koku. Lancome Tresor bu kokuların harmanı ile oldukça kadınsı bir parfüm. Hem romantik havası hem de çiçeksi oryantal kokusu ile kadınların kalbinde taht kuran parfümlerden. Lancome’un tanıtımını 1990 yılında yaptığı Tresor kadın parfümü, EDP türünde üretilmiş. Bu yönüyle kalıcı olan koku, çiçeksi ve doğal kokusuyla da hafif bir parfüm arayanlara hitap ediyor. Tresor piyasaya sürüldüğü günden bu yana çok satanlar listesinde yerini koruyan ve modası geçmeyen bir parfüm. Romantik kokusu ile gece ve gündüz parfümü olarak kullanabileceğiniz Tresor bayan parfümü ile siz de tarzınızı feminen bir hava ile tamamlayabilirsiniz.
Modern Klasik!
Tresor bayan parfümü adeta bir modern klasik. Henüz 1990 yılında üretilen ve bir klasik olmak için oldukça yeni olan bu koku, dünya çapında öylesine popüler ki modern klasikler arasındaki yerini hemen almış durumda. Siz de modası geçmeyen, etkisini yitirmeyen bir klasik arıyorsanız Tresor’un kokusunu deneyebilirsiniz.
Tresor çiçeksi oryantal kokular sınıfında değerlendiriliyor. Parfüm üst notalarında ananas, bergamot, kayısı ve şeftalinin olduğu meyveli bir koku ile merhaba diyor. Bu hafif meyveli esansın ardından orta notalarda inci çiçeği, gül, kayısı çiçeği, iris, yasemin, leylak ve helyotrop yer alıyor. Çiçeklerin harmanlanarak en doğal şekilde bizlere sunulduğu bu esans aslında onun nasıl modern bir klasik olduğunu açıklıyor. Bu muhteşem çiçek kokuları alt notalarda bulunan sandal ağacı, amber, misk ve vanilya ile buluşuyor. Odunsu notaların sağladığı oryantal yapı, vanilyanın pudramsı kokusu sayesinde yumuşak bir hava kazanıyor. Sonucundaysa ortaya muhteşem Tresor çıkıyor. Sophia Grojsman isimli parfüm ustasının hazırladığı Tresor EDP, hem etkileyici hem de doğal bir esans. 
Tresor kadın parfümünün topladığı beğeninin ardından Lancome bu seriyi genişleterek birçok başarılı parfüme daha imza atmış. Marka Tresor Elixir, Tresor L'Absolu, Tresor Sheer gibi kokular ile de oldukça beğenilmiştir. Şişe yapısı ile klasik Tresor’dan farklı olan Tresor Midnight Rose ve Tresor In Love serileri de günümüzde en popüler kokular arasındaki yerini almıştır.




Buraya tıklayarak beni GFC takibine alabilirsiniz ve beni Instagram, Twitter gibi sosyal medya hesaplarımdan takip etmeyi unutmayın !

Yorumlarınızı bekliyorum :) Sevgilerimle
Paylaş:
Devamını Oku

4 Ağustos 2016 Perşembe

Avon Imari Parfüm

Çekici, özgün ve gizemli Avon Imari Kadın EDT tutkunun çiçeklendiği yerde. Uzun süren duysallık için ışıl ışıl turunçgil, gösterişli yasemin ve alışkanlık yapan vanilya notalarıyla Imari parfüm Avonun yeni gözdelerinden.
Avon Imari Parfüm
Avon Imari Parfüm


Avon Imari Parfüm
Avon Imari Parfüm


Ben şekerli kokuları sevdiğimden olsa gerek bu parfümü o kadar çok sevemedim. Günlük olarak kullanılabilecek çok ağır olmayan bir koku ama ben maalesef çok beğenemedim.

Avon Imari Parfüm
Avon Imari Parfüm

Parfüm fiyatı kampanyalı olduğunda almıştım ve oldukça uygun bir fiyata gelmişti. Ama koku dediğim gibi beni sarmadı o yüzden tekrar almayacağım bir parfüm olarak listeye girdi :(Siz ne düşünüyorsunuz?
Avon Imari Parfüm
Avon Imari Parfüm

Siz Avon Imari Parfümü denediniz mi?




Buraya tıklayarak beni GFC takibine alabilirsiniz ve beni Instagram, Twitter gibi sosyal medya hesaplarımdan takip etmeyi unutmayın !

Yorumlarınızı bekliyorum :) Sevgilerimle
Paylaş:
Devamını Oku

2 Ağustos 2016 Salı

Zayıflığın Sırrı Giyim İpuçları




Zayıflığın Sırrı Giyim İpuçları
Biz kadınlar, konu iyi görünmek olduğu zaman, hangi bedende, hangi kiloda olursak olalım yaza hiçbir zaman hazırlıklı olamıyoruz. En fitimizden en güzelimize kadar her zaman daha iyi olmasını istediğimiz bir yanımız bulunuyor. Neyse ki moda bizden yana çalışıyor da aklımız ve vücudumuz biraz daha rahatlıyor. Peki daha zayıf görünmek istiyorsan ya da bazı bölgelerinin daha az dikkat çekmesini istiyorsan nasıl kıyafetler seçmelisin? 

Giyim ipuçları hakkında konuşmadan önce hatırlatmamız gereken bir şey var: Her insanın vücut tipi farklı. Daha iyi ve daha zayıf görünmek için yapman gereken ilk şey, kendini markaların model kataloglarındaki kadınlarla karşılaştırmaktan vazgeçmek. Kendinle barışık ve öz güven sahibi olmak, üzerine giyeceğin en güzel giysi, üstelik sadece sana özel dikilmiş bir giysi. O yüzden başka kadınların vücutlarını bırak, kendi vücudunun güzelliklerini fark et ve keşfet. Kendi vücudunu tanımak hem daha iyi ve daha şık görünmenin, hem de kendine güvenmenin temeli. Hepimizin vücudunda sevmediğimiz ve beğenmediğimiz bölgeler olabilir. Kıyafet seçiminde de bu bölgeleri göz önüne alarak vücudunda hangi bölümleri öne çıkarıp, hangilerinin görünümünü iyileştirmek gerektiğini fark etmekle başla. Böylece genel geçer formülleri olduğu gibi uygulamak yerine üstünde güzel görünecek bir şekilde uyarlayabilirsin.

Vücudunu olduğundan daha ince göstermenin en önemli maddesi, seçeceğin kıyafetleri sadeleştirmek. İster büyük beden abiye, büyük beden pantolon gibi ürünler bakıyor, ister günlük kullanım için düşünüyor ol, renkli ve büyük desenli ya da iddialı modelli kıyafetler seni cezbediyor olabilir ancak eğer fazlalıkların varsa, bu seçimler dikkatleri vücuduna daha fazla çekeceğinden bu kıyafetler senin için yanlış tercih olacaktır, seni olduğundan daha hacimli gösterecektir. Bunun yerine kombinindeki parçaları gerek model, gerekse renk olarak daha sade seçip, çeşitli aksesuarlar gibi ufak detaylarla hareketlendirerek kullanman çok daha etkili bir tercih olur.

Göğüs bölgesi bir kadının en önemli, en dikkat çeken bölgelerinden biri. Göğüslerinin vücuduna oranla büyük olduğunu düşünüyorsan, gömleklerden abiye kıyafetlere kadar V yakalı kıyafetleri gardırobundan eksik etmemeni öneririz. Göğüslerinin daha az dikkat çekmesini istiyorsan, yuvarlak yakalı modelleri, göğüs bölgesini kapatacak tulumları, koyu renkli kıyafetleri tercih edebilirsin. Bol kesimli bluz, kazak ve hırkalar da seni şık gösterirken göğüs bölgendeki fazlalıkları kamufle eder. Basen bölgen dar ise kombinini yaparken o bölgeye dikkat çekecek kıyafetleri kullanman da göğüs bölgeni ince gösterir.

Hemen hemen her kadının en büyük problemlerinden olan göbek bölgesi, neyse ki doğru seçimlerle rahatlıkla tolere edilebilir bir bölge. Esnek ve hafif kumaşlar, kombinine hareketlilik getirmelerinin yanı sıra karın bölgesinde de hafif bir görünüm sağlar. Kıyafetlerin için kalın kemer seçimi de kombininin bir parçası gibi görünürken bölgeyi kamufle etmene yardımcı olur. Üst bölge için aldığın kıyafetlerde pelerin kesimli gömlek ya da tunikler gibi karın bölgesine doğru genişleyen kıyafetleri, alt kıyafetlerde ise yüksek belli pantolon ya da robadan etekler gibi belin üst kısmına oturan modelleri tercih edebilirsin.

Bacak ve basen bölgesindeki fazlalıklar ise kıyafet seçimlerinde daha çok dikkat ve incelik ister. Yapılan en büyük yanlışlardan biri etek tercihleridir. Eğer bacağının üst kısmı, alt kısmına göre daha kalınsa, mini etek yerine diz boyunda etekler senin için daha uygun olur. Mini etek giymen gereken durumlarda ise koyu renk opak çoraplarla görünümünü iyileştirebilirsin. Pantolon seçimlerinde ise bileklerin inceyse kapri pantolonlar, bacaklarının alt kısmı kalınsa geniş paça pantolonlar son derece doğru tercihler olur.



Buraya tıklayarak beni GFC takibine alabilirsiniz ve beni Instagram, Twitter gibi sosyal medya hesaplarımdan takip etmeyi unutmayın !

Yorumlarınızı bekliyorum :) Sevgilerimle

Paylaş:
Devamını Oku

24 Temmuz 2016 Pazar

Bitenler ve Çöpe Gidenler


Bitenler ve Çöpe Gidenler 4
Bitenler ve Çöpe Gidenler 
Hacı Şakir Hindistan cevizi Sütlü Besleyici 2'si 1 Arada Şampuan:Normal saçlar için aldığım bu şampuanı daha çok eşim kullandı kendisinin saçları çok kuru olduğu için bu şampuanı tercih etti ve gerçekten etkisinden memnun kaldı. Hindistancevizi sütü ve ipek proteinleri içeren şampuan gayet yumuşatıcı bir özelliğe sahip.

Wellness& Beauty Lavanta ve Zeytinyağı İçerikli Vücut Losyonu:Lavanta ve doğal zeytinyağından elde edilen bu vücut losyonu rahatlatıcı bir etkiye sahip. Cilt tarafından kolayca emilirken kokusu sizi lavanta tarlalarına götürüyor adeta. Alkol, paraben, slikon ve mineral yağ içermiyor.Vegan bir ürün. Tekrar alabilirim diye düşünüyorum.

Avon Spring Garden Duş Köpüğü:Sizi çiçek bahçelerine götüren bir kokuya sahip olan bu duş köpüğünü severek kullandım:)

Urban Care Natural's Argan Oil Sıvı Saç Kremi:Kolay kırılan saçlar için anında onarıcı etki ve kolay tarama vaadiyle satışa çıkan bu ürünü ben de gayet beğendim. Özellikle saçlarımı yumuşacık yapması çok hoşuma gitti tekrar alabileceğim fiyatı uygun bir ürün.

Wellaflex Extra Strong Hold Saç Spreyi:Bu saç spreyini beğenmiştim aslında ama kapağı bozuldu ve sprey mekanizması çalışmıyor maalesef çöpe gidiyor :(

Nivea Sıkılaştırıcı Vücut Nemlendiricisi: Bu üründen çok memnun kaldım kesinlikle 3-4 hafta kullandıktan sonra vücudunuzun sıkılaştığını hissediyorsunuz tabi bu kremin yanı sıra yediklerimize dikkat etmek ve spor da çok önemli.

Agiss Oje Sil: Bu devasa boyuttaki aseton bitmek bilmedi:) Bence iyi bir oje çıkarıcıydı özellikle koyu renkteki ojeleri gayet iyi çıkardı.Memnun kaldım.

Diadermine Yüz Göz ve Dudaklar için Makyaj Temizleme Suyu Arındırıcı Tonik: Diadermine markasını beğeniyorum ve bu makyaj suyu da beğendiğim ürünler arasında. Hassas ve düşük toleranslı ciltler için üretilmiş olan bu makyaj suyu özellikle göz makyajını çıkarırken yakma yapmıyor ve bu özelliği ile benim favorim oldu diyebilirim.Tonik etkisi de olan bu ürün gözenekleri aynı zamanda sıkıştırma özelliği de var.
Body Fantasies Signature Vanilyalı Vücut Spreyi:Ben bu spreyi çok severek kullandım sanırım vanilya kokusunu sevdiğimden :)Yazın buzdolabında saklarsanız ferahlatıcı bir etkiye sahip oluyor:) Şu yazımda bu vücut spreylerinden bahsetmiştim.
Eco Beauty Good Night Gece Kremi: Bu ürün Amerika'dan gelen bir pakette bana gelmişti. Gayet memnun kalmakla beraber Türkiye'de satışının olmaması beni üzdü.
Amway Body Series Antiperspirant Deo Stick: Bu Deo Stick o kadar bereketliydi ki yaklaşık 1 yıl kullandım diyebilirim ürün o kadar büyük ki hemen bitmemesi hoşuma gitti. Kokusu çok ferahlatıcıydı. Gayet memnun kaldım ayrıca ter kokusunu önlemesi de gayet başarılıydı.
The Body Shop Hindistancevizi Özlü Vücut Kremi: Harika harika harika ben bu ürünün nemlendirme özelliğini ve kokusunu çok beğendim tekrar alabilirim :)
The Body Shop Zeytinyağı Özlü Vücut Kremi: Ben bu ürünün nemlendirme özelliğini sevmiş olsam da kokusunu sevemedim o yüzden tekrar almayacağım bir ürün oldu.
Unify Parfüm: Ben bu parfümü yanlış hatırlamıyorsam Gratis'ten almıştım ilk başlarda çok severek kullandığım bu koku sonra bana çok sıradan gelmişti tekrar almam.
Oriflame Chocolate Dream El Kremi: Bu krem çikolatalı bir el kremi ve gerçekten sanki çikolata kokusu alıyorsunuz. Beğenerek kullanmıştım ama her kullandığınızda canınız çikolata çekiyor bu yüzden tekrar almayabilirim :)
Otacı Argan Yağlı El ve Tırnak Bakım Kremi: Bu kremin kokusunu baştan beri sevmedim sevemedim zorla kullandığım bir krem oldu. Tırnakları güçlendirdiği kesin ama kokusundan dolayı bir daha almam.

Cecile Roll-On Deodorant: Bu ürün bana bir alışveriş mağazasından hediye edilmişti. Bu roll-on deodorantın etkisini hiç sevemedim. Ter kokusunu hiç önlemiyor.Ayrıca hiç kalıcı değildi.




Buraya tıklayarak beni GFC takibine alabilirsiniz ve beni Instagram, Twitter gibi sosyal medya hesaplarımdan takip etmeyi unutmayın !

Yorumlarınızı bekliyorum :) Sevgilerimle



Paylaş:
Devamını Oku

20 Haziran 2016 Pazartesi

Hayata Karşı Farkındalığınızı Arttıracak Sanatı Konu Edinmiş 15 Muhteşem Film

1. Frida
Sürrealizm denildiğinde akla ilk gelen isimlerden biri olan Meksikalı ressam Frida Kahlo’nun hayatını ve sanatını anlatan bu filmde, Kahlo’yu Salma Hayek canlandırıyor.
2. Pollock
20. yüzyılın en önemli sanatçılarından biri olan Jackson Pollock, dışavurumculuğa yeni bir boyut getirmesiyle tanınıyor. Biyografi tarzında çekilen filmde Pollock’u canlandıran Ed Harris aynı zamanda filmin yönetmenliğini de yapıyor. 
3. Basquiat 
Tüm dünyaya ün salmış ilk Afroamerikan ressam olan Jean-Michel Basquiat’in hayatını ele alan ‘Basquiat’, aynı zamanda 80’lerdeki pop art akımına da ışık tutuyor. Pop art’a dair Andy Warhol dışında bir şeyler bilmek isteyenlerin kesinlikle kaçırmaması gereken bir film. 
4. I Shot Andy Warhol 
Andy Warhol demişken bu filme değinmemek olmaz. Kanadalı yönetmen Mary Harron çektiği bu bağımsız film, Andy Warhol’u öldürmeye çalışan feminist yazar Valerie Solanas’ı ve Warhol’la olan ilişkisini konu ediniyor. 
5. Sol Ayağım 
Beyin felci ile dünyaya gelen ve sadece sol ayağını oynatabilen İrlandalı yazar Christy Brown’un, kendi hayat hikâyesini anlattığı Sol Ayağım kitabıyla aynı ismi taşıyan eser, çekildiği 1989 yılında kendinden oldukça söz ettirdi. Christy Brown’u canlandıran Daniel Day-Lewis en iyi erkek oyuncu dalında, Brenda Fricker ise en iyi yardımcı kadın oyuncu Oscar’ını kazandı. Film ayrıca en iyi yönetmen, en iyi film ve en iyi senaryo dalında da Oscar’a aday gösterildi. 
6. İnci Küpeli Kız 
Hollandalı barok ressam Johannes Vermeer’in, kuzeyin Mona Lisa’sı olarak bilinen İnci Küpeli Kız tablosunu bilirsiniz. Tracy Chevalier adlı yazar 2000 yılında bu tabloyu, ressamı ve Griet adlı kızı konu alan bir kitap yazdı. Bu kitap 2003 yılında Peter Webber yönetmenliğinde aynı isimle beyaz perdeye aktarıldı. Filmin başrollerinde ise Scarlett Johansson ve Colin Firth yer alıyor. 
7. Exit Through The Gift Shop / Çıkışlar Hediyelik Eşya Dükkanından 
Her şeyiyle bambaşka olan Exit Through The Gift Shop’u izlemediyseniz çok şey kaçırıyorsunuz demektir. Sokak sanatını ve çağdaş sanatı değişik bir şekilde ele alan bu filmin yönetmeniyse ‘Gerilla artist’ olarak bilinen sanatçı Banksy. Film bir şeyleri çekmekle kafayı bozmuş Terry Guetta tarafından kameraya alınmış olmasına rağmen, Banksy’nin işe el atması sayesinde beyaz perdeye yansıyabildi. 
8. Le Mystère Picasso / Picasso’nun Gizemi 
Fransız sinemacı Henri-Georges Clouzot tarafından 1956 yılında çekilen belgesel-biyografi türündeki filmde, Picasso’yu da resim yaparken görme şansına erişebilirsiniz. 
9. Ölmeyen insanlar 
Hollandalı ünlü ressam Van Gogh hakkında çekilmiş (ve çekilecek) birkaç film olmasına rağmen, kendinden en çok söz ettiren film; Vincente Minnelli ve George Cukor’un yönettiği Ölmeyen İnsanlar. Kirk Douglas’ın Van Gogh’u canlandırdığı film, ünlü sanatçının yalnız hayatını ve nasıl ressam olduğunu anlatıyor. 
10. Crumb 
Crumb, çizgi roman dünyasına katkısıyla tarihe geçmiş, enteresan bir karaktere sahip olan Robert Crumb’un hayatını konu ediniyor. Underground çizgi roman akımının babası Crumb’ın nasıl biri olduğunu bu belgesel sayesinde yakınlarının ağzından duyuyoruz. Eğer ilginç bir sanatçının bilinçaltını merak ediyorsanız bu filmi izlemenizi tavsiye ederiz. 
11. Büyük Gözler 
Tim Burton’ın yönetiği bu film, büyük gözlü çocuk resimleriyle tanınan Margaret ve Walter Keane’in hayatını anlatıyor. Margaret Keane’ni canlandıran Amy Adams, filmdeki performansıyla En İyi aktris Altın Küre ödülüne layık görüldü. 
12. Acı ve İlham 
Irving Stone’un 1961 yılında çıkardığı aynı adlı eserinden uyarlanan Acı ve İlham, Papa II. Julius’un kendisi için kalıcı bir eser bırakmak amacıyla ünlü heykeltıraşı Michelangelo’yu görevlendirmesini konu ediniyor. 
13. Caravaggio 
Geldik bir başka Michelangelo’ya. Barok sanatının ilk büyük sanatçısı olan Michelangelo Merisi da Caravaggio’nun yaşamını, ressamın çizimleri üzerinden anlatan bu film Derek Jarman tarafından 1986 yılında yayınlandı. 
14. Amadeus 
Wolfgang Amadeus Mozart ile Antonio Salieri’nin hikayesini anlatan Amadeus tam 8 dalda Oscar ödülü kazandı. Klasik müzik hayranı değilseniz bile Miloš Forman’ın yönettiği bu filmi izledikten sonra, klasik müziğe bakış açınızın mutlaka değişecektir. 
15. Bay Turner 
İngiliz ressam J. M. W. Turner’ın ölmünden 163 yıl sonra çekilen Bay Turner, sanatçıyla ilgili bu zamana kadar çekilmiş en detaylı film olma özelliğini taşıyor. Mike Leigh’ın yönettiği filmin olağanüstü sinematografisi ise Dick Pope’a ait.

Kaynak:www.listelist.com


Buraya tıklayarak beni GFC takibine alabilirsiniz ve beni Instagram, Twitter gibi sosyal medya hesaplarımdan takip etmeyi unutmayın !

Yorumlarınızı bekliyorum :) Sevgilerimle




Paylaş:
Devamını Oku

14 Haziran 2016 Salı

La Roche-Posay Anthelios Ultra Light Tinted Fluid SPF 50+ Güneş Kremi

Bugün bloğuma konuk olan La Roche-Posay Anthelios Ultra Light Tinted Fluid SPF 50+ Güneş Kremi, yoğun güneş ışığına maruz kalan, alerjiye eğilimli, hassas veya güneşe karşı toleranssız normal veya karma ciltler için üretilmiştir.
La Roche-Posay Anthelios Ultra Light Tinted Fluid SPF 50+  Güneş Kremi
La Roche-Posay Anthelios Ultra Light Tinted Fluid SPF 50+  Güneş Kremi



La Roche-Posay Anthelios Ultra Light Tinted Fluid SPF 50+ Güneş Kremi minimum kimyasal filtre içeriğine sahiptir. UV ışınlarına karşı çok yüksek ve etkili koruma sağlar. Suya, kuma ve tere karşı dayanıklıdır.

Yeni ultra-hafif doku: akışkan, cildi yağlandırmayan, ciltte iz bırakmayan formüle sahiptir.Mexoplex® filtreleme sistemi ve yatıştırıcı antioksidan özellikli La Roche-Posay Termal Suyu sayesinde UVA ışınlarına karşı güçlendirilmiş SPF 50+ koruma içerir (Avrupa standartlarından daha fazla güneş koruması).

Güneş alerjileri olarak bilinen güneşe karşı toleranssızlıkları önler. Aynı zamanda, ilaçların neden olduğu ışığa karşı duyarlılığı, hamilelik maskelerini veya pigment beneklerini de engeller. 

Cildi güneş yanıklarından, cilt reaksiyonlarından ve UV ışınlarının neden olduğu hücre hasarlarından korur.
Erken cilt yaşlanmasından ve uzun vadede hücre hasarından korur. 
Dermatolojik olarak test edilmiştir. Paraben içermez, komedojenik değildir. 
Ciltte fark edilmez, yapışkanlık hissi ve beyaz iz bırakmaz, çabuk emilir. 
Güneşe çıkmadan yarım saat önce tüm yüz bölgenize uygulayın. 2 saatte bir ve her yüzmeden sonra tekrarlayın.
La Roche-Posay Anthelios Ultra Light Tinted Fluid SPF 50+  Güneş Kremi
La Roche-Posay Anthelios Ultra Light Tinted Fluid SPF 50+  Güneş Kremi
Ben bu ürünü her gün dışarı çıkarken uyguladım.Kullanmadan önce kremi iyice çalkalamak gerekiyor. Çok akışkan olduğu için kullanırken çok dikkatli olmak lazım. La Roche-Posay Anthelios Ultra Light Tinted Fluid SPF 50+ Güneş Kremi, güzel bir akıcılığa sahip bu yüzden yüzde çok güzel dağılıyor ve güneş kremlerine özgü o beyaz yapı bu üründe pek yok ve yüzünüzde beyaz bir tabaka oluşturmuyor.Yüzünüzde parlama yapmıyor olması da büyük bir artısı.Ben bu ürünü sadece yüzüme uyguladım plajda kullanma fırsatım olmadı. Kremin kokusunu maalesef hiç sevemedim :(  5 aydır düzenli kullanıyorum, şişenin çoğu bitti. İnce yapılı olduğu için bol bol kullanmama rağmen beni iyi idare etti diyebilirim.

La Roche-Posay Anthelios Ultra Light Tinted Fluid SPF 50+  Güneş Kremi
La Roche-Posay Anthelios Ultra Light Tinted Fluid SPF 50+  Güneş Kremi

La Roche-Posay Anthelios Ultra Light Tinted Fluid SPF 50+  Güneş Kremi
La Roche-Posay Anthelios Ultra Light Tinted Fluid SPF 50+  Güneş Kremi

Yüz için güneş koruyucu krem almak isteyenler, bu ürüne Dermokozmetik.com'dan ulaşabilirler. Fiyatı 53,47 TL ve şu anda yanında La Roche Posay termal su hediye! Daha ne olsun :)

La Roche-Posay Anthelios Ultra Light Tinted Fluid SPF 50+  Güneş Kremi
La Roche-Posay Anthelios Ultra Light Tinted Fluid SPF 50+  Güneş Kremi

Siz La Roche-Posay Anthelios Ultra Light Tinted Fluid SPF 50+ Güneş Kremi denediniz mi?


Buraya tıklayarak beni GFC takibine alabilirsiniz ve beni Instagram, Twitter gibi sosyal medya hesaplarımdan takip etmeyi unutmayın !

Yorumlarınızı bekliyorum :) Sevgilerimle
Paylaş:
Devamını Oku