3 Mart 2016 Perşembe

Birini Sevmenin 50 Yolu :)

Ways to keep the spark in your love relationship!

1. Onları kendileri olduğu için sevin.

2. Eleştirel olmayın.

3. Potansiyellerini görmeleri için onlara yardımcı olun.

4. Verici olun.

5. Onların mutluluğu sizin mutluluğunuz olsun. 
6.Onlara mektup yazın ve ne kadar değer verdiğinizi söyleyin. 
7. Sakinliğe ihtiyaç duyduklarında onları sakinleştirin. 
8. Onlara yemek pişirin. 
9. Nazik olun. 
10.Onları dinleyin. 
11. Onları affedin. 
12. Onlarla ağlayın. 
13. Ailesini ziyaret edin. 
14. Beraber seyahatlere gidin. 
15. Onlara sevdiğinizi söylemeyi ihmal etmeyin.
16. Onlara inanın. 
17. Onların hayallerine saygı duyun. 
18. Nasıl hissettiğiniz konusunda her zaman dürüst olun. 
19. Onlara sadık olun. 
20. Onlara dürüst olun. 
21. Onlara sürpriz yapın. 
22. Uzlaşmaya istekli olun. 
23. Kalbinizi, zihninizi ve kulaklarınız açık tutun. 
24. Onların sevdiği faaliyetleri beraber yapın. 
25. İlişkinize güvenin. 
26. Onları savunun. 
27. Onlara sarılın sevginizi fiziksel olarak göstermekten kaçınmayın.
28. Onlara her gün gününün nasıl geçtiğini sorun. 
29. Birbirinize derin sorular sorun. 
30. Onları neden sevdiğinizi söyleyin. 
31. Beraber yürüyüş yapın. 
32. Her şey hakkında konuşun özellikle konuşmaya korktuğunuz konuları konuşun. 
33. Her zaman size soru sorabilmelerine izin verin. 
34. Bir gün ilişkiniz bitse bile onun hayatının aşkı olacağını hissettirin. 
35. Olayları onların bakış açısından da görmeye çalışın. 
36. Yanlış olduğunuzda bunu itiraf edin. 
37. Özür dileyin. 
38. Yaşamın geçici olduğunu unutmayın. Bu sizin onu her gün daha çok takdir etmenizi sağlar.
Photography of Couple Sitting on Bench
39. Fiziksel özelliklerini olduğu gibi sevin. 
40. Beraber kitap okuyun. 
41. Birlikte öğrenin. 
42. Korktuklarında yanında olun ve elini tutun. 
43. Hasta olduklarında onlarla ilgilenin. 
44. Onlar size kötü davransalar da onları sevmekten vazgeçmeyin. 
45. Her zaman yanında olacağınızı hissettirin. 
46.Onları özel günler haricinde de hatırlayın. 
47. Romantizm için zaman ayırın. 
48. Kolay kolay onlardan vazgeçmeyin. 
49. Koşulsuz sevin. 
50. Kendinizi sevin. 


Kaynak:www.thoughtcatalog.com (Çeviri)
         
 

Buraya tıklayarak beni GFC takibine alabilirsiniz ve beni Instagram, Twitter gibi sosyal medya hesaplarımdan takip etmeyi unutmayın !

Yorumlarınızı bekliyorum :) Sevgilerimle

Paylaş:
Devamını Oku

2 Mart 2016 Çarşamba

Boş Mumlukların 7 Farklı Kullanım Alanı

from candle jar to storage container


















 1.Makyaj pamuklarınızı yerleştirin

2. Fırçalarınızı yerleştirin

3. Rujlarınızı sergileyin

4. Ojelerinizi saklayın

5. Parfüm numunelerinizi yerleştirin
6.Küçük göz farlarınızı yerleştirin
7. Diğer ürünlerinizi sergileyin


Kaynak:www.peekandponder.com



Buraya tıklayarak beni GFC takibine alabilirsiniz ve beni Instagram, Twitter gibi sosyal medya hesaplarımdan takip etmeyi unutmayın !

Yorumlarınızı bekliyorum :) Sevgilerimle
Paylaş:
Devamını Oku

İki Ev Bir Adam!

Bride and Groom Foot Photo
Sinan Akyüz son kitabı ‘Aşk Başka Evde’de evli erkeklerin başka kadınlarla uzun süreli ilişkilerini sorgulamış. Okudum, etkilendim... Karakterlerden birini nedenini bilmeden çok sevdim... Romanda adı Eylül diye geçiyor. O, evli bir adamla beraber. Tam 15 yıldır! Hem çok seviyor hem de inanılmaz acı çekiyor. Çünkü sevdiği adam karısını terk etmiyor, öte yandan Eylül sevgilisine o kadar bağlı ki ondan vazgeçemiyor. Bir gün yaşadıklarını roman yazarı olan Sinan Akyüz’e e-posta ile gönderiyor, Akyüz de hikayeden çok etkilenip Eylül’ün hikayesini ‘Aşk Başka Evde’ kitabına taşıyor. Bazılarına göre aptal, bazılarına göre aşkı için savaşan cesur bir kadın o! 
Ben sevince kıymete bindi!” 

Eylül ile yazışıyoruz. “Benimkisi bir umut” diyor. “Mutsuz olduğunu sevdiğim adam da biliyor, karısı da. Toplum baskısı yüzünden ve karısı hırs yaptığı için yani onu bana bırakmamak adına ayrılmıyor. Hasbelkader giden evlilikleri ben sevince kıymete bindi.” Eylül’ün ilişkisine bakışı böyle… “Resmi olarak evli olmasan da yıllar sonra karı-koca gibi hissediyorsun. Her şeyimizi birbirimize danışarak yapıyor, ona göre hareket ediyoruz. Görüştüğümüz gün ikimiz için de mutluluk ve huzur demek!” Anlamak zor değil aslında ama insan yine de düşünmeden edemiyor; bir insan ikinci kadın olmayı nasıl kabul eder? Akyüz’e bir kadının hangi psikoloji ile ikinci kadın olmayı kabul ettiğini sordum.“Mesela nasıl oluyor da, ‘Karısını boşayıp bana gelmiyor. Bu adam aslında beni kandırıyor’ algısı yaşamıyor?”dedim. Cevabı şöyle oldu: “Yasalar önünde birinci kadın o olabilir ama gönlündeki kadın benim” diye düşünüyor. ‘Seni bırakıp gideceğinden korkmuyor musun?’ diye sordum birine. ‘Ben o adamın evden bana mutsuz geldiğini görmeyecek kadar kör değilim. O evde yapamadıklarını bu evde yapıyor. Ben ona bu özgürlüğü veriyorum. O yüzden korkum yok’ dedi. Adam toplumun istediği ilk evliliğini devam ettiriyor. O evde iki çocuk yapmış. Bu kadından da beş çocuğu var. Kadın adamdan hayatı boyunca bir şey istememiş. Mutsuz bir adamı mutlu edip başka bir kadının koynuna gönderiyor. Bu kadınlık duygusu olarak hiç kolay değil elbette... Herkes annesinin, babasının biricik kızı. Kimse günün birinde metres olacağını aklına getirmez… Metres olmak büyük yük, taşınması güç bir etiket. Aslında bunun temel nedeni aşk.” 

Diğer evdeyken değişen hisler...

Başkaları bıraksa ilişkisinde çok mutlu Eylül ama işin diğer boyutu da var. Ona korkularını soruyorum, nasıl hissettiğini; “Onu evine gönderdikten sonrası zehir” diyor. “Artık tekrar onu görene kadar onu beklemek, görme umuduyla günlerini geçirmek... İlişkiyi yaşarken hep tedirginsin. Sürekli kaybetme korkusu yaşıyorsun. Yanımda olduğu gün ‘sevdiği kadın benim’ diyorum, gittiği an ‘hayır ben değilim, ben olsam gitmezdi’ diyorum. Ama benle yaşadıklarını, benle paylaştıklarını ilk kez benle yaşadığını da hissedebiliyorum.” Sinan Akyüz, ikinci kadının aslında evliliği ayakta tuttuğunu söylüyor. “Birinci kadın adamın hayatında ikinci kadını öğrendiğinde, toplum ‘bu kadın adamı boşar’ diye düşünüyor. Gerçek böyle değil. İkinci kadın aslında evliliği ayakta tutuyor. Birinci kadını kendine getiriyor, evliliğin üzerindeki ölü toprağını atıyor, kadın evliliği ayakta tutmaya çalışıyor. İlginç olan da şu; metres yüzünden kocasından boşanan kadınların büyük kısmı sonradan kendileri de metres oluyor. Çünkü kadın aşk istiyor. Evli kadınlar yuvasını kurtarma ve intikam savaşına giriyor. Boşanan kadınlar da eski kocaları evlendiği halde onlara kafayı takarak yaşıyor ve onlarla flört etmeye çalışıyorlar. Bu yüzden ‘metres yuva yıkan mıdır yoksa yuvayı ayakta tutan mıdır?’ diye sorduğumuzda birçoğu yuvayı ayakta tutuyor.” Peki erkekler eşleri onlar için çaba sarf ettiğinde gerçekten geri dönüş yapayabiliyor mu? “Bunun çok örneği var. Yaşanıyor çünkü erkeğin bir dönem sevdiği kadın evdeki kadın. Erkek monotonluktan kaçmış. Çocuklarına annelik yaparken kocalarının da annesine dönüşüyorlar. Kadın bunu fark edip yeniden kendini değiştirmeye, eski günlerdeki gibi görünmeye başlıyor. Bir de kadınlar evlendiklerinde kendileri için değil toplum için yaşamaya başlıyor. ‘Toplum ne der, arkadaşım ne der?’ diye düşünüyor. Toplum için yaşanan süreç bizi bu noktaya getiriyor. Bu yüzden tıkanıyor evlilikler.
Kadın cesur, erkek korkak 
Eylül aşkı için çok şeyi göze almış. Aşık ve kırılgan kelimeleri... “İkinci kadına kimse iyi gözle bakmıyor. Peki şimdi herkese soruyorum: Kim hesabını bile yapamadan yıllarını verir? Hiçbir garantin yok. Bir gün sana ‘eyvallah’ diye mesaj atsa… Hatta atmadan bile gidebilir. Hesap soramazsın! Oysa nikahlı eşin olsa bu şansı var mı? Ailesi var, eşinin ailesi, hesap vereceği çocukları, akrabaları var. Bir gün giderse ortada kalırım.” Buna rağmen ilişkisinden vazgeçmiyor. “O hayatımda var diye, etrafıma duvar örüp her şeyi elimin tersiyle itiyorum. Bir kere görmek için saatlerce yol gidiyorum, çünkü o an göremesem kim bilir ne zaman göreceğim? Bayram, doğum günü gibi özel günlerde yanında olamamak çok kötü. Çünkü önce ailesi, sonra sen gelirsin. Çok fazla bedel ödersin.” Eylül çok bedel ödüyor da peki erkek mutsuzsa neden boşanıp sevdiğini söylediği kadınla evlenmiyor ya da eşi mutsuzsa neden adım atmıyor? Akyüz şöyle diyor: “Bizde toplumun getirdiği yazılı olmayan kurallar var. Kadın kocasının metresi olduğunu öğrendiğinde annesi kadına şunu söylüyor, ‘Bu ülkede aldatılan tek kadın değilsin, aklını başına topla ve kadın gibi davran. Gölgesinde kim oturursa otursun ağaç senin.’ Bu laf kadının kocasını boşayamamasını açıklar. Toplumun erkekten beklentileri var. ‘Bir ailen var, iki çocuğun var, evde çocuklarının anası var.’ Bazı şeyleri erkekler namus olarak görür. Böylece ikili bir ilişkiyi sürdürebilir. Erkek hiçbir şey hissetmediği bir kadınla birlikte olabilir. Toplum ‘temiz aile kızı’ dayatıyor, halbuki yüreğimiz bunu söylemiyor. Toplumun kıskacında nefes almaya çalışıyoruz. Erkekler olarak toplumsal alışkanlıkları kıramıyoruz. Eğer dışarıdaki kadın da birinci kadına dönüşüyorsa, onun da istekleri başlıyorsa erkek için olumsuz oluyor. Erkek o zaman diyor ki ‘evdeki kadın bir dönem aşık olduğum kadındı. Peki bu kadının ondan ne farkı var?’ İşte o zaman eve dönebiliyor. Türkiye’de bir kızla flört ediyorsunuz, arabanın içinde sevişiyorsunuz. Flörtten çıkıp ilişkiniz evliliğe dönüyor. Evlenince bırakın arabada sevişmeyi yatakta bile cinselliği yaşamıyorsunuz, kadın başlıyor ‘ayıp olur, gören ne der’ demeye... Böylece ilişkiler ölüyor.” Eylül’e bu kadar zorken, neden devam ettirmeyi seçtiğini de soruyorum; “Çünkü seviyoruz birbirimizi, deliler gibi aşığız. Birkaç kez ayrılmayı denedik ama insan severek ayrılamıyor. Hayatın, nefesin olmuşken ayrılmak imkansız. Onsuz günüm cehennem gibi. Biz çok emek verdik bu ilişkiye. Çok şeye katlandık. Benimkisi umut işte! Belki bir gün kavuşuruz, kim bilir” diyor. 

Kaynak:www.elele.com.tr



Buraya tıklayarak beni GFC takibine alabilirsiniz ve beni Instagram, Twitter gibi sosyal medya hesaplarımdan takip etmeyi unutmayın !

Yorumlarınızı bekliyorum :) Sevgilerimle
Paylaş:
Devamını Oku

1 Mart 2016 Salı

Diyet Motivasyonunuzu Artıracak 5 Tüyo


Blue Denim Jeans

Size uygun tüyoları öğrenmeden diyete başlamayın

Herkesin beslenme konusunda zaafları vardır. İştahının açık olması, tatlıya hayır diyememek, sağlıklı beslenmeyi çok iyi bildiğini zannetmek gibi. Kendinizle yüzleşip mükemmel olmaya çalışmak yerine zaaflarınıza yenik düşmeyeceğiniz tüyoları bilerek diyet yoluna başlamak, diyeti ikinci gününden bozup kendinize olan güveninizi kaybetmenizi engeller. Çikolataya hayır diyemiyorsanız diyetinize çikolatayı nasıl ve ne miktar ekleyeceğinizi bilmek, gece acıkıyorsanız atıştırabileceğiniz masum atıştırmalıkları bularak diyete başlamak kendinizi reddetmeden motivasyonu yüksek bir şekilde zayıflamanıza yardımcı olur. 
Woman Measuring Her Waist

Bu yolda en büyük düşmanınız sizsiniz unutmayın

Eğer defalarca deneyip başaramadıysanız işe içinizde “boşuna uğraşma yine olmayacak” diye konuşup duran canavarı öldürmekle başlayın. İnsanların hedeflerine ulaşamamalarının en büyük sebebi kendilerine inanmamaları ve bu konuda sürekli ürettikleri endişelerdir. Diyeti, yiyecekleri, size ikramda bulunanları, sığamadığınız kıyafetleri ve en önemlisi kendinizi yargılamaktan vazgeçin. Eğer yeni bir yılda yeni bir ben hedefiniz varsa konu hakkındaki önceki zamana ait kötü tecrübelerinizi de geride bırakmak zorundasınız. 
Neden zayıflamak istediğinizi listeleyin 
Bir şeyi neden istediğimizi hatırlamak, istediğimiz şeye ulaşmaya çalışırken bizi hedefe bağlı kılar. Bu nedenle diyete başlamadan önce gerçekten odaklanabileceğiniz sessiz bir yerde gerçekten neden zayıflamak istediğinizi listeleyin. Utanmak sıkılmak, kabullenmemek yok! Neden zayıflamak istediğinizi madde madde yazın ve diyete başladığınız andan itibaren her sabah ve diyeti bozmaya her yakınlaştığınız an yeniden okuyun. Uzun çizme giyebilmek, merdivenleri rahat çıkmak, korse giymek zorunda kalmamak vs vs. Kendi sebeplerini bulup kendinize hatırlattığınızda diyete uzun süre motive olmanız kolaylaşır.
Red Apple Fruits
Kıtlık psikolojisinden çıkın 
Daha diyete başlamadan ne kadar çok yiyecekten mahrum kalacağınızı düşünerek kendinize ket vurmaktan vazgeçin. O diyete başlamadan özlemeye başladığınız kek, pasta, çikolata vs. Dünya’daki sonuncu değil. İnanın karşınıza bir daha çıkacak. Ayrıca zayıfladıkça kendinize haftada bir ödül vermek, o sevdiğiniz yiyeceğin tadını daha iyi çıkarmanızı sağlayacak. Hiçbir yiyeceğe bağımlı olmamayı öğrenmek sizi özgür ve daha motive kılar.
Grey Measuring Device on Brown Sandwich
Yemek yemeyi sanata dönüştürün 
Bir sanat galerisinde resimlerin önünden koşarak geçmiyorsunuz, en yakın arkadaşınızla sohbet ederken cümleleri yutacak kadar hızlı konuşmuyorsunuz, film izlerken zamandan kazanmak için filmi hızlı çekimde izlemiyorsunuz. Peki o zaman yemekleri neden bu kadar hızlı yiyorsunuz. Her şeye ayıracak zamanınız varken, hayatta kalmanızı sağlayan faaliyete ayırdığınız zamandan kısmanız size de tuhaf gelmiyor mu? Öğünler için kendinize en az yarım saat zaman ayırmayı hedefleyin. İlk başlarda zor gelse de birkaç seferden sonra yavaş yemeye başlayacaksınız. Yavaş yemek sadece fizyolojik tokluk sağlamaz aynı zamanda yemekten daha fazla lezzet ve keyif almanızı sağladığı için psikolojik toklukta sağlar. Böylece yemekten hemen sonra daha ne yesem derdine düşmekten kurtulursunuz.
Variety of Dishes
Yemekle olan ilişkinizi düzeltin 
Yiyeceklerin yaşamınızın devamlılığını sağlamak için olduğu gerçeğini artık kabullenin. Yemek yemenin endişe, hırs, mutsuzluk ve boşluk hissini doldurmak veya bastırmak için kullanılacak bir hobi olmadığını her aç olmadan yemek yeme ihtiyacı duyduğunuzda kendinize hatırlatın. Hatta bunu yazıp buzdolabınızın veya bilgisayarınızın üzerine asmanız ofiste veya evde neden olduğunu bilmediğiniz tekrarlayan atıştırmalarınızı giderek azaltacaktır.
Woman Eating Breakfast
Diyet motivasyonunu arttıracak 5 basit tüyo: 
1- Aç değilken atıştırmak istediğinizde bunu en yakınınızdaki kişiye yüksek sesle itiraf edin. Aç olduğumdan değil sadece çok sıkıldığımdan yemek istiyorum gibi… Düzenli uyguladığınızda işe yaradığını göreceksiniz. 
2- İştahınıza yenik düşeceğinizi hissettiğinizde yemek yemeye başlamadan önce aynanın önünde birkaç dakika çıplak vücudunuzu izleyin. Sonra giyinip yemeğe dönün. Çok daha azını yiyeceğinize emin olabilirsiniz. 
3- O çok sığmak istediğiniz slim fit gömlek veya pantolonu evde sürekli görebileceğiniz bir yere asın. Hedefinizi düzenli olarak hatırlamanızı sağlar. 
4- Haftalık öğün ve egzersiz planınızı hafta sonundan yapın ve takip edebileceğiniz bir yere asın. Uyduğunuz her öğeye işaret koyarak devam edin. Böylece performansınızı yüksek tutar ve yaptığınız hataları daha kolay yakalarsınız. 
5- Fit kumbara yapın ve sevdiklerinize teslim edin. Her diyet kaçamağı veya her kaçılan egzersizden sonra kumbarayı saklayan arkadaşınıza 1 TL verin. Arkadaşınızla yüzleşmemek adına bir süre sonra kurallarınıza daha sadık olacağınıza emin olabilirsiniz. 

Kaynak:http://www.elele.com.tr/


Buraya tıklayarak beni GFC takibine alabilirsiniz ve beni Instagram, Twitter gibi sosyal medya hesaplarımdan takip etmeyi unutmayın !

Yorumlarınızı bekliyorum :) Sevgilerimle
Paylaş:
Devamını Oku

Avene Eau Thermale Termal Su- Temizleme Jeli ve Hassas Temizleme Losyonu

Bugünkü ikinci yazım Avene Eau Thermale Termal Su- Temizleme Jeli ve Hassas Temizleme Losyonu hakkında olacak.Bloğuma hoşgeldiler :)
Avene Eau Thermale  Termal Su- Temizleme Jeli ve Hassas Temizleme Losyonu
Avene Eau Thermale  Termal Su- Temizleme Jeli ve Hassas Temizleme Losyonu

Avene Eau Thermale Termal Su- Temizleme Jeli ve Hassas Temizleme Losyonu Avene Eau Thermale Termal Su- Temizleme Jeli ve Hassas Temizleme Losyonunu özellikle cildimin hassas olduğu bir dönemde satın almıştım. O dönem cildimde hafif kızarıklıklar ve pul pul dökülmeler yaşıyordum. Eczanemin tavsiyesi üzerine Avene Eau Thermale Termal Su- Temizleme Jeli ve Hassas Temizleme Losyonu setini denemek istemiştim.

Avene Eau Thermale  Termal Su- Temizleme Jeli ve Hassas Temizleme Losyonu
Avene Eau Thermale  Termal Su- Temizleme Jeli ve Hassas Temizleme Losyonu



Avene Eau Thermale Hassas Temizleme Losyonu ile ilgili yorumlarıma gelecek olursak;

Bu losyon cildimde hafif bir kuruluğa sebep oldu ben cildimin kuruluğu ile savaşır zannederek almıştım ama maalesef hayal kırıklığı oldu. Hafif bir nemlendirme hissi hissetsem de dediğim gibi kuruluk hissini azaltmadı. Ama ürün kokusuz ve paraben içermiyor temiz içerikli bir ürün. Makyajımı çok iyi çıkaramadı maalesef üst üste sürekli ürünü kullanmam gerekti.

Avene Eau Thermale  Termal Su- Temizleme Jeli ve Hassas Temizleme Losyonu
Avene Eau Thermale  Termal Su- Temizleme Jeli ve Hassas Temizleme Losyonu

Avene Eau Thermale Termal Suyu yüzüme aslında gayet iyi geldi ferahlattı ve temizlik hissi verdi.

Avene Eau Thermale  Termal Su- Temizleme Jeli ve Hassas Temizleme Losyonu
Avene Eau Thermale  Termal Su- Temizleme Jeli ve Hassas Temizleme Losyonu
Avene Eau Thermale Temizleme Jeli kızarıklığı giderme vaadini maalesef yerine getirmedi o dönem bu ürünü kullandığımda cildimdeki kızarıklık geçmedi. Bu ürünü kullandığınızda kuruluk hissediyorsunuz maalesef.
Avene Eau Thermale Termal Su- Temizleme Jeli ve Hassas Temizleme Losyonu hakkındaki yazım böyleydi. Termal su dışında temizleme jeli ve temizleme losyonunu bir daha almam çünkü ikisinden de memnun kalmadım ama termal suya bir kez daha şans verebilirim.Benim yorumlarım böyleydi siz ne düşünüyorsunuz?

Siz Avene Eau Thermale Termal Su- Temizleme Jeli ve Hassas Temizleme Losyonunu denediniz mi?




Buraya tıklayarak beni GFC takibine alabilirsiniz ve beni Instagram, Twitter gibi sosyal medya hesaplarımdan takip etmeyi unutmayın !

Yorumlarınızı bekliyorum :) Sevgilerimle
Paylaş:
Devamını Oku

Wella Wellaflex Güçlü Tutuş Saç Spreyi

Wella Wellaflex Güçlü Tutuş Saç Spreyinin vaat ettikleri şunlar;

"24 saat etkili kalıcılık, esnek ve canlı saçlar; ultra güçlü kalıcılık, saça yapışmaz; UV ışınlarından koruma sağlar, saçı kurutmaz; fırçalanarak kolayca çıkar."

Wella Wellaflex Güçlü Tutuş Saç Spreyi
Wella Wellaflex Güçlü Tutuş Saç Spreyi


Wella Wellaflex Güçlü Tutuş Saç Spreyi
Wella Wellaflex Güçlü Tutuş Saç Spreyi


Peki bakalım gerçekten vaat ettiklerini yerine getiriyor mu? Gelelim benim kişisel yorumlarıma;                                
Wella Wellaflex Güçlü Tutuş Saç Spreyi saçımda kullandıktan sonra saç spreylerinden alışkın olduğumuz kalıntı yapma özelliği ile karşılaşmadım. Gerçekten saçı sertleştirmiyor kolay şekil veriliyor. Ayrıca ıslak bir görünüm sağlıyor.En çok sevdiğim yanı ise bahsettim gibi saç spreylerinin kalıntı bırakma özelliğinin bu üründe olmaması. Bu anlamda ben Wella Wellaflex Güçlü Tutuş Saç Spreyinden gerçekten memnun kaldım tavsiye ederim.Siz ne düşünüyorsunuz?


Siz Wella Wellaflex Güçlü Tutuş Saç Spreyini denediniz mi?



Buraya tıklayarak beni GFC takibine alabilirsiniz ve beni Instagram, Twitter gibi sosyal medya hesaplarımdan takip etmeyi unutmayın !

Yorumlarınızı bekliyorum :) Sevgilerimle
Paylaş:
Devamını Oku

29 Şubat 2016 Pazartesi

Evlilikte mutluluk hayal mi?















Evlenip, mutlu olacağımızı düşünürken yıllar geçtikçe bu fikrimiz değişiyor. Özellikle de ilk 5 yıldan sonra... 
Üsküdar Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Tayfun Doğan’ın yaptığı araştırmaya göre, mutlu kişiler evliliklerinde de daha mutlu. Evliliğin ilk 5 yılında çiftler daha mutluyken süre uzadıkça evlilikten alınan haz azalıyor. 
"Evlilik doyumu ve mutluluk” arasındaki ilişkilerin araştırılması amacıyla 342’si kadın (yüzde 70.2) ve 145’i erkek (yüzde 29.8) olmak üzere 487 evli bireyin katılımıyla yapılan araştırmanın verileri Oxford Mutluluk Ölçeği ve Evlilik Doyumu Ölçeği ile gerçekleştirildi. 18-70 yaş arasındaki kişilerin katıldığı araştırmada yaş ortalaması 39.38 oldu. Çiftlerin evlilikteki ihtiyaçlarının karşılanma derecesi ile evlilikten duydukları memnuniyeti ifade etmek için kullanılan “evlilik doyumu” ile ilgili çarpıcı sonuçlar ortaya çıktı.
Midsection of Woman Making Heart Shape With Hands
Erkekler daha memnun 
Araştırma, mutluluk düzeyi yüksek olanların evlilik memnuniyet düzeylerinin de yüksek olduğunu ortaya koydu. Buna göre, mutluluk düzeyi arttıkça evlilik doyumu da artıyor. Evli erkeklerin ‘evlilik doyum’ düzeyi kadınlardan daha yüksek. Yani erkekler evlilikten daha yüksek düzeyde memnuniyet duyuyor. Araştırma eğitim düzeyinin, evlilik doyumunu etkilemediğini de ortaya koydu. Araştırma sonuçlarına göre, ilkokul mezunu olmak ya da lisansüstü eğitim düzeyinde olmak evlilik doyumunda belirleyici bir etken olarak bulunmadı.
Photo of Bride and GroomHugging
İlk 5 yıl evlilik doyumu daha yüksek 
Evliliğin ilk beş yılında bireylerin evlilik doyumunun daha yüksek olduğu tespit edildi. Beş yıldan sonra evlilik süresi uzadıkça evlilikten alınan doyum düşüyor. Tanışarak-görüşerek evlenenlerin evlilik doyumları, görücü usulü evlenenlere göre daha yüksek bulundu. 
Evlilik ve mutluluk ilişkisini ele alan pek çok araştırma bulunuyor. Bu araştırmalarda, evlilik durumu açısından evli bireylerin, hiç evlenmemiş ya da boşanmış olan bireylere göre daha mutlu olduklarına yönelik bulgular elde edilmiş. Bunun dışında evli bireylerin sağlık durumlarının ve yaşam sürelerinin bekâr ve boşanmış bireylere göre yine daha iyi olduğu sonucuna ulaşılmış. Evlilik yaşamının önemli amaçlarından birisinin evliliği sürdürebilmek olduğunu belirten Doç. Dr. Doğan, “Evliliği sürdürebilmekte pek çok faktör etkilidir. Bunlardan birisi de evliliğin niteliğidir. Evliliğin niteliğini belirlemek üzere evlilik doyumu, evlilik uyumu, evlilikte başarı, evlilik kalitesi ve evlilikte mutluluk gibi farklı kavramlar kullanılmaktadır. Evlilik doyumu, genel olarak bireyin, evliliğine ilişkin değerlendirmeleridir. Eğer birey, evliliğinden hoşnutsa, evliliği onun ihtiyaçlarını karşılayacak nitelikteyse ve evliliğine ilişkin düşünceleri olumluysa, evlilik doyumu yüksek olarak ifade edilebilir. Evlilik doyumunun yüksek olması bireyin mutluluğunu doğrudan etkileyen bir faktördür. Tabii ki tersi de mutluluğunu olumsuz yönde etkileyecektir” diyor.
Man Hugging Woman Near Seashore
Evlilik mutlu ediyor; mutlu insanlar evliliğe daha eğilimli 
Evlilik- mutluluk ilişkisi iki bağlamda ele alınıyor. Buna göre, evlilik mi bireyleri mutlu etmektedir, yoksa mutlu bireyler mi evlenmektedir sorusu gündeme geliyor. İlk olarak evliliğin, bireye sağladığı psikolojik ve fizyolojik pek çok avantajın bireyi mutlu ettiği bir gerçek. Yani evliliğin bireye sağladığı sosyal destek, yalnızlıktan koruyucu niteliği ve yaşamına kattığı anlam itibariyle onu mutlu etmesi anlaşılabilir bir durum. Bunun dışında, düzenli cinsel yaşam ve beslenme de bireyin mutluluğunu olumlu yönde etkilemekte. Konu ile ilgili ikinci bakış açısı ise mutlu bireylerin evlenmeye daha eğilimli oldukları ve bu mutluluklarını evlilikte de devam ettirdikleri şeklinde. Buna göre, yapılan boylamsal araştırmalar, mutlu bireylerin, karşı cins tarafından daha çok tercih edildiklerini, daha kolay iletişim kurduklarını ve evlenmelerinin daha muhtemel olduğunu ortaya koyuyor. Bu durum, mutlu bireylerin evlendiklerinde de mutlu yaşamlarına devam ettiklerini gösteriyor. 
Eğitim düzeyi, evlilik yaşı, çocuk sayısı ve eşler arası yaş farkı ile evlilik doyumu arasında ise anlamlı ilişkiler bulunmuyor.


Kaynak:http://www.elele.com.tr/




Buraya tıklayarak beni GFC takibine alabilirsiniz ve beni Instagram, Twitter gibi sosyal medya hesaplarımdan takip etmeyi unutmayın !

Yorumlarınızı bekliyorum :) Sevgilerimle
Paylaş:
Devamını Oku